Anasayfa | Gül Bahçem | Şiir Sayfam | Şairlerin Şiirleri | Fotoğraf Galerim | Link Sayfam | Elektronik |
Bedava SMS | Teknoloji Haber | İncelemeler | Yeni Eklenen Programlar | ERKANonline |
SEN OLMASAYDIN ŞİİRLER HİÇ OLMAZDI... SENİN İÇİN YAZILDI BÜTÜN ŞİİRLER: ÖYLEYSE SEN DAHA GÜZELSİN
YAŞAYABİLME İHTİMALİ
Soğuk ve sehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan,
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle birgün Veysel Karani'de haslama yeme ihtimalini sevdim
İlkokulun silgi kokan tebesir lekeli yıllarında,
Ankara''da karbonmonoksit sabahlar yasanırdı o zaman
Özlemeye basladım herkesi ve bu hasret o kadar uzun sürdü ki
Adam gibi hasretleri özlemeye basladım sonra.
Bizim Kemalettin Tuğcu''larımız vardı
Bir de camın buğusuna yazı yazma imkanı
Yumurta kokan arkadaslarla paylasılan kahverengi sıralarda solculuk oynamaya basladık
Ben doktor oluyordum ,sen hemsire, geri kalanlar kontrgerilla
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara
Ve Türk Dil Kurumuna inat bir Türkçeyle
Abilerimizden öğrendik Ş harfinden orak ,çekiç figürleri türetmeyi
Ankara''ya usul usul Karbonmonoksit yağıyordu
Ve kapalı mekanlarda sevismeyi öneriyordu haber bültenleri
Oysa Ankara''da hiç sevismedim ben
Disiplin kurulunda tartısılan bir askım olmadı benim
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak
Anakara''ya usul usul kursun yağıyordu
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri
Oysa hiç kursun yaram olmadı benim
Ve hiçbir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatısmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana siirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde
Ama sen yoktun
Ben , senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, Kırık yarık yolların, çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Mus ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarısıyordum
Yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum..bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklastıkça büyüyordum
Zap suyunun sesini basına koyuyordum sarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarsıdan bizim eve giden
Ömrümün en uzun,
Ömrümün en kısa,
Ömrümün en çocuk,
Ömrümün en ihtiyar yolunu kosuyordum
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda
Soğuk ve sehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün..
Van'daki bir kahvaltı salonunda ..
Ben seninle, Sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yolüstü lokantasında...
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğu Beyazıt''ın herhangi bir toprak damında..
Ben seninle,Herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim...
Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim.
GÖNLÜM
Benim gönlüm bir kelebek
Dolasiyor çiçek çiçek.
Tükenecek ömrü böyle
Çirpinarak, titreyerek
Ne serefli bir adi var,
Ne bir büyük maksadi var.
Hergün biraz zedelenen
Iki ipek kanadi var
Sabirlidir, gözü toktur,
Zavallinin derdi çoktur.
Yorulunca konacagi
Bir yuvasi bile yoktur.
Hersey ona karsi durur:
Günes yakar, kis dondurur.
Bazi tutar kanadindan
Bir firtina yere vurur.
Benim gönlüm bir kelebek
Dolasiyor titreyerek.
Zavallinin bir baharlik
Ömrü böyle tükenecek!
SON SÖZ
Şu an kalbimde savaşlar veriyorum
İçimde kıyametler kopuyor
Gitme ! diyorum
Ama aklıma geliyor
Son kez bakıp gideceğin bu şehir seni bekliyor.
Hazır mı bavulun ?
Bütün eşyaların yanında mı?
Hazır mı sözlerin?
Kolay değil bir ömür susacak
Gözlerin son bakışa hazır mı?
Bir kez daha görmeyecek
Dikkatlice bak..
Çok şeyler değişecek
Ben O Külkedisi olmayacağım
Sende O....
İki olgun insan
Hayat felsefeleri değişmiş
Ya da zaman onlardan çok şey almış
Gönlümüzün dalında yeni yuvalar kurulmuş
Ama bir türlü seni unutamamış
Bir kez daha baktın mı?
Belki bu tatlı kız geldiğinde bir yabancı olacak
Yanindaki erkekle sana el sallayacak
Kaçamak bir tebessümle
Niye geldin ki dercesine....
Ne olursa olsun son kez dokun bana
Gözlerini kapat
Ve yalnızca hisset
Yaşadığımız günlerin anısına
Her dakikasını yaşarcasına
Lütfen sarıl bana
Sımsıkı tut ellerimi
Şu kara tren ayırmasın bizi
Hıçkırıklar istasyonda çınlasada
Herkes bize baksada
Makinist kalkıyor diye bağırsada
Sana son kez sesleniyorum
Seni ÇOK SEVİYORUM.....
DUYGU DOLU ANLAR
Bir sesleniş, eskilerden kalma öyle,
Bir duygu, hasret kokan dizelerde,
Bir damla, yağmurdan kalan geriye,
Ve bir aşk, senden süzülen kalbime..
Bir çiçek, yeni açan güzelliğiyle,
Bir yosun, çakıl taşları arasında öylece,
Bir şarkı, ağlatır tenha köşelerde,
Ve bir güneş, sımsıcak ısıtan hayallerde..
Bir çığlık, karanlık düşlerden meçhule,
Bir yalvarış, beyaz bulutlarla dünden bugüne,
Bir karanlık, korkutan çocuksu heyecanı ile,
Ve bir gün, senden bana kalan tek hediye...
Gece,Orman ve SEN
Ormanın büyülü güvenliğinde
Uzandım solan günü eyrettim.
Loş,ıssız yükseklerde baygın,
Yağmurla yıkanmış,geceyle örtülen
Gümüşler maviler yeşiller belirdi.
Daha da karardı orman,
Kuşlar suskundu,büyüyordu sessizlik,
Dinginlik tırmanıyordu tepeye,
Ve tek bir yaprak bile kıpırdamıyordu...
Biliyordum,
Bilmenin saatiydi bu.
Ve gece ve orman ve sen
Bir olmuştunuz ve ben hemen
Anlayacaktım sessizliğin beni
Şaşırtan ve inciten
O gizli anahtar olduğunu
Neden sendin sen,neden gece sevecen
Ve neden orman bir parçasıydı kalbimin!
Bekledim orda soluk bile almadan
Bir başıma;kutsal üçlü,yavaşça,
Sevdiğim üçlü,birden bir oldular,
Bilmenin o saatinde
Gece orman ve sen
Bir aptalın gürültüsüydü,dertliymiş gibi,
Çatırdayarak,gülerek ve kör gibi yürüyerek
Bastığı yere bakmayan ve hışırdayan
Giysileriyle sesizliği kirleten bir ses.
Bozulmuştu büyü,anahtar terk etti beni
Ve bir süre,yavan berrak sesin yanı başımda
Berrak,yavan bir şeyler söyledi neşeyle
Geldin yanıma ve ördek gibi
Dedin ki 'Manzara burdan ne güzel!'
Dedin ki 'Biraz yalnız kalmak ne güzel!'
Ve 'Günler nasıl da uzadı'dedin
Dedin ki 'Gün batımı ne güzel,öyle değil mi?'
İçimden-içimden,ölmeni diledim Tanrı'dan!
Sen
seni düşünüyorum,güneşin ışıkları denizden aksedince,
seni düşünüyorum, ayın parıltıları kaynaklara vurunca,
seni düşünüyorum, uzak bir yol üstünde tozlar havalanırken,
karanlık bir gecede, dar bir tahta köprüde bir yolcu ürperirken,
seni düşünüyorum, boğuk uğultularla orda yükselirken dalgalar,
kulak kesilmek için koruluktayım, sık sık herşeyin sustuğu anlar,
uzakda olsan bile ben senin yanındayım , sen de yakınımdasın,
güneş batıyor, biraz sonra beni ısıtacak yıldızlar,
ne olurdu burda yanımda olsaydın!!
sana, ASLA !
"SENİ SEVİYORUM" demeyeceğim.
dur ne olur,
yanlış anlama beni.
seni sevmediğimden değil.
seni kaybetmek istemediğimden.
neden diye sorma bana ,
cevabı bende değil.
senden öncekilerde.
ANLAR
Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama
İkincisinden daha çok hata yapardım
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım,
Neşeli olurdum,ilkinde olmadığım kadar
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla,daha çok riske girerdim,
Yolculuk ederdim daha fazla.
Daha çok gün doğumu izler, daha çok dağa tırmanır
Daha çok nehirde yüzerdim,
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamımın her anını gerçek ve verimli kılan
İnsanlardandım ben. Elbette mutlu anlarım oldu ama
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem; yaşam budur zaten:
Anlar, sadece anlar. Siz de "anı" yaşayın.
Hiç bir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt
Almadan gitmeyen insanlardandım ben
Yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda ayakkabılarımı
Fırlatıp atardım,
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım.
Bir şansım daha olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum
Ölüyorum...
BAŞA DÖNBİRDENBİRE
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü bidenbire oldu;
Mavi bidenbire .
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire ;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar…
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.
MACERA
Küçüktüm , küçücüktüm,
Oltayı attım denize ;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm , işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine ,
İnsanları gördüm.
Ne yardan geçtim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama …
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.
Göz yaşları akıtsaydım dalgalar sahile şunu yazardı
SENİ SEVİYORUM SENİ GERCEKTEN ÇOOK SEVİYORUM
İSTİYORUM GİDEYİM SEVDİĞİMLE
İstiyorum gideğim sevdiğimle.
İstiyorum boş vereyim sonu ne olacak.
İstiyorum düşünmeyeyim iyi mi kötü mü.
İstiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu?
İstiyorum gideyim sevdiğimle.
(Bertold Brecht. Çev. Hasan Kuruyazıcı)
ROMANS
Kök olsam
gövdem ol isterim seni
Bir göl olsam gümüşten
Yüce bir çam ol koru beni
Usul uçan kartal olsam
Sen, özlemli şarkım ol derim
Bir yolcuyum yeryüzünde
Hep gexerim izinde.
(Nicoloe Dragos. Çev M. Roman, S. Sezer)
KARATMA
Kapılar tutulmuş neylersin
Neylersin içerde kalmışız
Yollar kesilmiş
Şehir yenilmiş neylersin
Sçlıktır başlamış
Elde silah kalmamış neylersin
Neylersin karanlık da bastırmış
Sevişmezsin de neylersin
(Paul Eluard. Çevç S. Eyüboğlu)
KİMSESİZ AKŞAM
Boş şişeyle bardakta
Titremekte mum alevi;
Oda soğuk buz gibi.
Dışarıda otlara yağmur yağmakta.
Yatıyorsun kısa bir zaman için
Üşüyerekten üzgün, yatağına.
Yine sabah olacak, akşam daha sonra,
Sabahlar, aklamlar gelecek tekrar,
Ama sen hiç gelmeyeceksin.
(Hermann Hesse Çev. Behçet Necatigil)
ADDELLA
Seni yıldızsız bir geceye
Benzetirdim
Gel gör ki gözlerin var
Seni rüyasız bir uykuya
Benzetirdim
Gel gör ki türküler söylüyorsun.
(Langston Hughes. Çev. Talat Sait Halman)
**
Aşıkmışım
Şimdi herkesin ağzında bu.
Oysa, sevmeye başladığım zaman,
Bir tek bilen yoktu.
**
Rüyalar, dinleyin beni rüyalarım.
Bir araya getirmeyin beni
Sevdiğim erkekle
Uyandığım zaman
Öylesine başlıyor yalnızlığım
**
Sevgili, seninle bir pergel gibiyiz;
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende;
Ergeç baş başa verecek değil miyiz.
(Ömer Hayyam, İran. Çev. Sabahattin Eyüboğlu)
27 EKİM 1945
Bir elmanın yarısı biz
yarısı bu koskaca dünya.
Bir elmanın yarısı biz
yarısı insanlarımız.
Bir elmanın yarısı sen.
yarısı ben
ikimiz...
(Nazım Hikmet)
ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
(Orhan Veli Kanık)
SEVGİ
Çiçek değil bu sevgi
Nasıl sunayım
Gözümün bakışından
Suların akışından
Kumrunun sekişinden
Anlamalısın
(Mehmed Kemal)
MESAJ
Ölebilirim genç yaşımda,
En güzel şiirlerimi götürebilirim.
Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda,
Sevgilim,
Seni bir akşam üstü düşündürebilirim.
(Özdemir Asaf)
YALIN
Her seven
Sevilenin boy aynasıdır
Sevmek
Sevilenin o aynaya bakmasıdır.
(Özdemir Asaf)
HATALARI LÜTFEN BİLDİRİN